-
1 hırsızlık
hırsızlık etmek (oder yapmak) stehlen; einen Diebstahl begehen
См. также в других словарях:
hırsızlık etmek (veya yapmak) — başkalarının parasını veya malını çalmak Ama beyefendi, ne hırsızlık yaptım ne de yankesicilik. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
GALL — Girmek, sokmak, akmak. * Boynunu, elini zincir ile bağlamak. * Hâinlik yapmak. Hıyanet etmek. * Ganimet malından hırsızlık etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİRAK — Sirkat etmek. Çalmak. Hırsızlık etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çalmak — i, e, ar 1) Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı. F. R. Atay 2) Vurarak veya sürterek ses çıkartmak Bir yandan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çırpmak — i, ar 1) Halı, kilim vb. şeyleri hızla ve kesik kesik silkelemek 2) nsz Kanatları hızla ve kesik kesik hareket ettirmek Kanat çırparken birden durulur, suya konarlar. H. Taner 3) İki şeyi birbirine çarpmak Ali Bey ellerini çırptı: Elif Hanım,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ogrılamak — çalmak, hırsızlık etmek I, 316, 317 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ogurlamak — vaktinde yapmak; çalmak, hırsızlık etmek I, 300 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kazakmak — hırsızlık, haramilik etmek, yol kesmek … Çağatay Osmanlı Sözlük